25 Mart 2014 Salı

Skansen

Karlı bir haftadan sonra, güneşli bir hafta sonunu değerlendirmek için açık hava müzesi olan Skansen'deydik. Güneş zaman zaman bulutların arkasına saklansa da, açık havada dolaşmak ve fotoğraf çekmek için oldukça uygun olan günün Stockholm'deki geçireceğimiz güzel yaz günlerinin de habercisi olduğunu söyleyebilirim. 

Skansen, şehrin merkezinde yer alan, farklı hayvanların, eski İsveç evlerinin bulunduğu İsveç köy hayatının doğal ortamda sergilendiği bir mekan. Çok fazla yazmayıp, Stockholm'de nihayet çekebildiğim doğa fotoğraflarını paylaşmak istiyorum.

















16 Mart 2014 Pazar

Tekniska Müzesi

Stockholm'de ziyaret ettiğimiz diğer bir müze, Bilim ve Teknoloji müzesiydi. Özellikle bir sene için sergilenmekte olan Game On 2.0 sergisi, ziyaretimizin motivasyonu oldu. Güneşli bir Cumartesi sabahı ilk ziyaretçileri olduğumuz müzenin girişinde, çoğunluğunu çocukların oluşturduğu bir kuyrukta bir süre bekledikten sonra içeri girebildik. 


Müzede İsveç ve İskandinavya'nın teknoloji tarihiyle ilgili bölümler vardı. Telefonlara ayrılmış olan bölümde, hala İsveç'in en büyük teknoloji şirketi olan ve çalışmakta olduğum Kista'da çok sayıda binasının bulunduğu Ericsson'un çok miktarda telefonu sergileniyordu. 


Fotoğraf tarihine ayrılan bölüm de benim için ilgi çekiciydi. Net bir görüntü alabilmek için insanların dakikalarca hareketsiz durmak zorunda olduğu zamanlardan günümüzdeki teknolojiye gelmiş olmamız, bu alanda teknolojinin oldukça faydalı olduğunu göstermekte, ama yine de insan gözüyle karşılaştırılamayacak durumda olması düşündürücü. 

Bir fotoğraf makinası

Farklı mikroişlemcilerin de sergilendiği hesaplamalara ait bölümün İstanbul Bilim ve Teknoloji Müzesi yanında oldukça sönük kaldığını söyleyebilirim. Daha eski tarihlere baktığımızda Osmanlı tarihinde astronomi, geometri, fizik alanlarında çok daha fazla teknolojik yenilik görmek mümkün. Ne yazık ki yakın tarihte bu konularda oldukça geri kalmış durumdayız.

Bir mikroişlemci
Daha fazla hevesli olduğumuz Game On sergisi, uzun bir zaman dilimindeki oyun araçları ve oyun konsollarını içeriyordu. Bu bölüme, özellikle çocuklar tarafından oldukça fazla talep vardı. Bizim için de çocukluğumuzda eğlencemiz olan ve artık tarihteki yerini alan tetris, atari gibi oyuncakları görmek nostalji oldu.

Vasa Müzesi

Havaların güzelleşmesi ve günlerin uzamaya başlamasıyla Stockholm'ü keşfetmeye başladık. Geçtiğimiz haftalarda şehirde bulunan çok sayıdaki müzeden ikisini ziyaret etme imkanı bulduk. Bu ziyaretlerimizi iki yazıyla paylaşmaya çalışacağım.

İlk ziyaretimiz, İskandinavya'nın en çok ziyaret edilen müzesi olan Vasa Müzesi'ne oldu. Vasa Müzesi, 1628 yılında batan bir geminin yıllar sonra çıkartılarak restore edilmesiyle 1990 yılında sergilenmeye başlandığı bir müze.
Zamanının en büyük gemisi olan Vasa gemisi, farklı katlarda sergilenmekteydi. Ayrıca müze içerisinde geminin yapılışı ve batıktan çıkarılması sırasındaki süreçle ilgili bilgiler de yer alıyordu. O tarihlerde bu kadar büyük bir gemi yapılmış olması ve bu kadar uzun yıllar büyük ölçüde orijinal halini korumuş olması oldukça ilginçti. Bina içinde ışıklandırma yeterli olmadığı için fotoğraf çekmekte zorlandım ama çekebildiklerimi buradan paylaşmaya çalışıyorum.